Ana içeriğe atla

Şeytanız ve bedenimiz, şeytanın bedeni taşlaşarak tanrısallaşıyorsunuz... Rahmi ERGÜN



İLAHİLEŞMENİN TAŞLAŞMIŞ YOLU

İnsanlık tarihi boyunca, iyi ve kötü, aydınlık ve karanlık arasındaki mücadele mitolojilerde, hikayelerde ve inanç sistemlerinde sayısız kez işlenmiştir.
Şeytan, genellikle kötülüğün ve karanlığın sembolü olarak görülür.
Ancak bu karanlık figür, aynı zamanda insanın içindeki negatif özellikleri, korkularını ve bastırdığı duyguları simgeler.
Şeytanlaşan bedenler, bu korku ve duygularla yüzleşmenin, onları tanıyıp kabul etmenin bir yolu olarak izlenebilir.
Ve ironik bir biçimde, bu yüzleşme süreci, kişinin kendi içsel tanrısallığına ulaşmasının yolu olabilir.
Taşlaşmak, genellikle hareketsizliği, değişmezliği ve kalıcılığı simgeler.
Bu bağlamda, şeytanın bedeni taşlaşırken, insan kendi içinde büyümeye, değişmeye ve tanrısal bir farkındalığa ulaşmaya başlar.
Örneğin, bir yılan düşünün; derisini değiştirmeden önce taş gibi sabittir, hareketsizdir.
Ancak bu sessizlik ve sabitlik anı, onun yenilenmesine ve dönüşmesine olanak tanır.
İnsanın içindeki şeytan, onun korkularını ve travmalarını temsil ederken, taşlaşmış bir işlev görür.
Bu taşlaşma dönemi, bireyin içsel bir hesaplaşma yaşadığı ve karanlık yanlarıyla barıştığı bir süreçtir.
Kendi şeytanlarımızla yüzleştiğimizde, onları anladığımızda ve kabul ettiğimizde, aslında onları tanrısallaştırırız.
Çünkü insan, kendi karanlık yanlarını tanıyıp onlarla bir bütün olduğunda gerçek bir aydınlanma yaşar.
Bu, aynı zamanda insanın kendi sınırlarının ötesine geçmesini simgeler; tanrısallığına ulaşmasıdır.
Şeytanla olan yüzleşme ve barış, aslında insanın kendi içsel mükemmelliğine doğru çıktığı yolculuktur.
Bu yolculukta taşlaşmış bedenler, güçlü, değişmez bir temel oluşturur; ama bu temel, derinlerde sürekli bir değişim ve dönüşüm süreci ile doludur.
Sonuç olarak, şeytanın bedeni taşlaşarak tanrısallaştığında, insanın da kendi içsel karanlığı ile yüzleşip aydınlanmaya uzandığı bir yolculuğun hikayesini yazarız.

THE STONY PATH TO DIVINITY

Throughout human history, the struggle between good and evil, light and darkness, has been depicted countless times in mythologies, stories, and belief systems.
The devil is often seen as a symbol of evil and darkness.
However, this dark figure also symbolizes the negative traits within humans, their fears, and suppressed emotions.
Bodies that become 'diabolical' can be viewed as a way to confront these fears and emotions, to recognize and accept them.
And ironically, this process of confrontation might be the path for one to reach their inner divinity.
To turn to stone usually symbolizes immobility, permanence, and constancy.
In this context, as the devil’s body turns to stone, a person begins to grow, change, and reach a divine awareness within themselves.
For example, think of a snake; before shedding its skin, it remains as immobile as a rock.
But this moment of silence and stillness allows it to renew and transform.
The devil within a person represents their fears and traumas and functions like a petrified state.
This stony period is a process in which the individual undergoes inner reckoning and makes peace with their dark side.
When we confront, understand, and accept our own devils, we actually sanctify them.
Because when a person acknowledges their dark side and becomes whole with it, they experience true enlightenment.
This also symbolizes the transcendence of one's own limits; it is the attaining of divinity.
The confrontation and reconciliation with the devil are actually a journey towards one's own inner perfection.
In this journey, bodies that have turned to stone provide a strong, immutable foundation; but this foundation is filled with a constant process of change and transformation deep within.
In conclusion, as the devil’s body turns to stone and becomes divine, humanity writes a story of confronting its own inner darkness and embarking on a journey toward enlightenment.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Günlük Hayatta Kullanımı

Günlük Hayatta Kullanımı Bismillâhirrahmânirrahîm, Müslümanların günlük hayatında geniş bir kullanım alanına sahiptir. Bu ifade, her türlü iş ve eylemin başlangıcında Allah’ın adını anmak ve O’ndan yardım istemek amacıyla kullanılır. İşe başlamadan, yemek yemeden, seyahate çıkmadan önce ya da bir evin kapısından girerken bu ifadenin kullanılması, eylemin Allah’ın izni ve bereketiyle gerçekleştirileceğine olan inancı yansıtır. Örneğin, bir öğrenci sınava başlamadan önce Bismillâhirrahmânirrahîm diyerek Allah'tan başarı dileğinde bulunur. Günlük ibadetlerde Bismillâhirrahmânirrahîm'in kullanımının özel bir yeri vardır. Müslümanlar, her namazda Fatiha suresine başlamadan önce ve Kur'an-ı Kerim'in herhangi bir suresini okumadan önce bu ifadeyi söylerler. Bu uygulama, ibadetlerin kabul olması ve Allah'ın huzurunda gerçekleştirildiği bilinciyle yapılması için önemlidir. Örneğin, sabah namazına kalkıldığında güne bu ifadeyle başlamak, o gün yapacağı tüm ibadetlerin Allah k...

DanlaCast - Çakal KELİME ANALİZİ

DanlaCast - Çakal KELİME ANALİZİ ADA (bir su kütlesiyle çevrili kara parçası) : Tanrı'nın gücü, adeta bir ada gibi sarsılmazdır. Ruh, duygu denizinin ortasında bir ada gibi huzur bulur. AD (isim) : Tanrı'nın her şeyde bir nevi mühürlenmiş adı vardır. Ruh, kendi adını bulduğunda anlam kazanır. AL (bir şey almak) : Tanrı'nın eliyle verilen nimetler boldur. Ruh, hak ettiği huzuru aldığında rahatlar. ALÇAK (kısa boylu ya da kötü niyetli) : Tanrı'nın alçak gönüllülüğü her şeyin üzerindedir. Ruh, alçakgönüllülükle dolduğunda gerçek huzuru bulur. AK (beyaz renk) : Tanrı'nın ışığı, ak bir yeldeğirmeni gibi saf ve temizdir. Ruh, aydınlandığında ak bir sayfa gibi tertemiz olur. ALA (hoş, güzel) : Tanrı'nın yaratışı, ala bir yapboz gibi muhteşemdir. Ruh, güzellikleri algıladığında daha ala bir hal alır. ALAN (bir yer ya da yetenek) : Tanrı'nın varlığı evrendeki her alanı kapsar. Ruh, kendi alanını bulduğunda dinginleşir. AN (zaman dilimi) : Tanrı'nın huzuru her an ...

Okült Semboller ve Anlamları: Gizli Kodların Gizemli Dili

Okült Semboller ve Anlamları: Gizli Kodların Gizemli Dili Okült semboller, ezoterik öğretilerin ve büyü geleneklerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu gizemli işaretler, derin anlamlar taşır ve sadece müritlere açıktır. Her sembol, bir bilgelik veya güç simgesi olarak kabul edilir ve ritüellerde, büyülerde veya manevi uygulamalarda kullanılır. Pentagram, okült sembollerin en yaygın olanıdır. Beş köşeli bu yıldız şeklindeki işaret, doğanın beş temel unsurunun (toprak, hava, ateş, su, akıl) birliğini temsil eder. Bazen "Baphomet" olarak da adlandırılır ve Şeytan'la ilişkilendirilir. Bununla birlikte, Wicca inancında koruma ve çemberleme ritüellerinde kullanılır. Yin-yang sembolü ise Uzakdoğu felsefe ve öğretilerinden gelmektedir. Beyaz ve siyah renklerden oluşan bu daire, karşıt güçlerin birliğini ve evrendeki dengeyi simgeler. Tao büyüsünde ve Feng Shui uygulamalarında önemli bir rol oynar. Gizli dernekler ve tarikatlar da kendi sembolik dillerini oluşturdular. Örneğin, Rözekr...