Ana içeriğe atla

Kıyamet yok geçit töreni var sadece... Rahmi ERGÜN



RUHUN DANSI: YENİ DİYARLARA YOLCULUK

Hayat, bir kelebeğin kozasından çıkması gibi son bulur; fakat bu son, aslında bir başlangıçtır.
Bir kelebeğin kanat çırpışı ile yeni bir hayata merhaba demesi gibi, ruh da kendi boyut değiştirme dansını yapar.
Bu dünyada bir yaprağa tutunan çiy damlaları gibiyiz; varız, ama sonsuza kadar burada kalamayacak kadar da geçici.
Ancak ruh, sonsuza dek var olabilecek bir diyarın davetini alır, tıpkı rengârenk bir balonun gökyüzüne yol alması gibi.
Bir dağcı için zirveye ulaşmak nasıl özgürleştirici bir duygu ise, ruh için de kendi gerçek varoluşuna gitmek aynı şekilde özgürleştiricidir.
Dünyevi kaygılardan, bedenin sınırlarından kurtulup, gerçek varlığını bulmak, ruhun nihai amacıdır.
Tıpkı bir nehrin denize kavuşması gibi ruh da kendi sonsuz okyanusuna doğru yol alır.
Kıyamet, bizler için bir son gibi görünse de, ruhun özgürlüğe kanat çırpmasıdır.
Yerkürenin seyrinde, bir gün batımı, nasıl yeni bir günün habercisi ise, kıyamet de ruhun yeni bir başlangıç bulduğu anıdır.
Bu geçiş, bir tiyatro perdesinin açılması ve yeni bir hikâyenin başlaması gibidir.
Ruh, burada öğrendiği her şeyi bagajına koyar ve yeni boyutta bu bilgileri kullanır.
Tıpkı tohumun toprağa düşüp bir ağaç olarak yeniden doğması gibi, ruh da kendi sonsuz yolculuğunda yeniden anlam bulur.
Bu yüzden kıyamet, korkulması gereken bir son değil, ruhun kendi hikâyesinde yeni bir sayfa açtığı an olarak görülmelidir.




THE DANCE OF THE SOUL: A JOURNEY TO NEW REALMS

Life ends like a butterfly emerging from its cocoon; yet this end is actually a beginning.
Just as a butterfly greets a new life with a flutter of its wings, the soul performs its own dimension-shifting dance.
In this world, we are like dewdrops clinging to a leaf; we exist, but we are too transient to remain here forever.
However, the soul receives the invitation to a realm where it can exist eternally, much like a colorful balloon rising into the sky.
For a mountaineer, reaching the summit is liberating, as is the soul's journey to its true existence.
Freeing itself from worldly worries and the limitations of the body is the soul's ultimate purpose.
Just as a river flows into the sea, the soul journeys to its infinite ocean.
The apocalypse, which seems like an end to us, is the soul's flight to freedom.
In the course of the earth, how a sunset heralds a new day, so too does the apocalypse mark the moment the soul finds a new beginning.
This transition is like a theater curtain opening and a new story commencing.
The soul packs everything it has learned and uses this knowledge in the new dimension.
Like a seed falling into the soil and being reborn as a tree, the soul finds new meaning in its endless journey.
Therefore, the apocalypse should not be seen as an end to be feared, but as the moment when the soul turns a new page in its own story.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Günlük Hayatta Kullanımı

Günlük Hayatta Kullanımı Bismillâhirrahmânirrahîm, Müslümanların günlük hayatında geniş bir kullanım alanına sahiptir. Bu ifade, her türlü iş ve eylemin başlangıcında Allah’ın adını anmak ve O’ndan yardım istemek amacıyla kullanılır. İşe başlamadan, yemek yemeden, seyahate çıkmadan önce ya da bir evin kapısından girerken bu ifadenin kullanılması, eylemin Allah’ın izni ve bereketiyle gerçekleştirileceğine olan inancı yansıtır. Örneğin, bir öğrenci sınava başlamadan önce Bismillâhirrahmânirrahîm diyerek Allah'tan başarı dileğinde bulunur. Günlük ibadetlerde Bismillâhirrahmânirrahîm'in kullanımının özel bir yeri vardır. Müslümanlar, her namazda Fatiha suresine başlamadan önce ve Kur'an-ı Kerim'in herhangi bir suresini okumadan önce bu ifadeyi söylerler. Bu uygulama, ibadetlerin kabul olması ve Allah'ın huzurunda gerçekleştirildiği bilinciyle yapılması için önemlidir. Örneğin, sabah namazına kalkıldığında güne bu ifadeyle başlamak, o gün yapacağı tüm ibadetlerin Allah k...

DanlaCast - Çakal KELİME ANALİZİ

DanlaCast - Çakal KELİME ANALİZİ ADA (bir su kütlesiyle çevrili kara parçası) : Tanrı'nın gücü, adeta bir ada gibi sarsılmazdır. Ruh, duygu denizinin ortasında bir ada gibi huzur bulur. AD (isim) : Tanrı'nın her şeyde bir nevi mühürlenmiş adı vardır. Ruh, kendi adını bulduğunda anlam kazanır. AL (bir şey almak) : Tanrı'nın eliyle verilen nimetler boldur. Ruh, hak ettiği huzuru aldığında rahatlar. ALÇAK (kısa boylu ya da kötü niyetli) : Tanrı'nın alçak gönüllülüğü her şeyin üzerindedir. Ruh, alçakgönüllülükle dolduğunda gerçek huzuru bulur. AK (beyaz renk) : Tanrı'nın ışığı, ak bir yeldeğirmeni gibi saf ve temizdir. Ruh, aydınlandığında ak bir sayfa gibi tertemiz olur. ALA (hoş, güzel) : Tanrı'nın yaratışı, ala bir yapboz gibi muhteşemdir. Ruh, güzellikleri algıladığında daha ala bir hal alır. ALAN (bir yer ya da yetenek) : Tanrı'nın varlığı evrendeki her alanı kapsar. Ruh, kendi alanını bulduğunda dinginleşir. AN (zaman dilimi) : Tanrı'nın huzuru her an ...

Okült Semboller ve Anlamları: Gizli Kodların Gizemli Dili

Okült Semboller ve Anlamları: Gizli Kodların Gizemli Dili Okült semboller, ezoterik öğretilerin ve büyü geleneklerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu gizemli işaretler, derin anlamlar taşır ve sadece müritlere açıktır. Her sembol, bir bilgelik veya güç simgesi olarak kabul edilir ve ritüellerde, büyülerde veya manevi uygulamalarda kullanılır. Pentagram, okült sembollerin en yaygın olanıdır. Beş köşeli bu yıldız şeklindeki işaret, doğanın beş temel unsurunun (toprak, hava, ateş, su, akıl) birliğini temsil eder. Bazen "Baphomet" olarak da adlandırılır ve Şeytan'la ilişkilendirilir. Bununla birlikte, Wicca inancında koruma ve çemberleme ritüellerinde kullanılır. Yin-yang sembolü ise Uzakdoğu felsefe ve öğretilerinden gelmektedir. Beyaz ve siyah renklerden oluşan bu daire, karşıt güçlerin birliğini ve evrendeki dengeyi simgeler. Tao büyüsünde ve Feng Shui uygulamalarında önemli bir rol oynar. Gizli dernekler ve tarikatlar da kendi sembolik dillerini oluşturdular. Örneğin, Rözekr...