Ana içeriğe atla

Bedensel doyum yanılsamadır... Rahmi ERGÜN



DOYUM YERİNE YANILSAMA: NESNELERİN EGEMENLİĞİ

Hayat boyunca aradığımız tatmin, bir serap gibi, her an yanılıp peşinden koştuğumuz bir yanılsamadır.
Her yeni nesne, her yeni arzu, aslında bizi tatminin ötesine taşımaktan öte, yanılsamanın daha derin bir katmanına sürükler.
Bedenin açlığı, ruhun susuzluğundan farklı değildir; ancak her lokma, içimizde büyüyen bir boşluğu daha da genişletir.
Bir telefon, bir kıyafet ya da yeni bir teknoloji ürünü; her biri bizi kısa süreliğine doyurur gibi görünse de, ardında derin bir açlık bırakır.
Çünkü bu nesneler, gerçek tatminin yerini dolduramaz; yalnızca geçici bir yanılsama sunar.
Doyum arayışımızda tükettiğimiz her şey, aslında eksik kalan derin bir ihtiyacın sembolüdür.
Hayat, bir alışveriş merkezi gibi; ihtiyacımız olan gerçek sevginin, huzurun ve tatminin parayla alınamayacağını unuttuğumuz bir yerdir.
Her satın alınan şey, aslında derinlerdeki yalnızlık ve tatminsizliğin üzerini örtmeye çalıştığımız bir perde gibidir.
Bu perde, bizi kısa süreliğine rahatlatır ama ardından gelen boşluk daha da belirgin hale gelir.
Gerçek tatmin ise, kalbimizin ve ruhumuzun derinliklerinde, dışsal nesnelerin ötesindedir.
Ancak mendebur bir metonimiyle hayatımızı işgal eden nesneler, bu gerçeği unutmamıza ve yanılgının peşinden koşmamıza neden olur.
Sonuç olarak, doyum arayışında her yeni nesne, bizi yanılsamanın daha şiddetli bir formuna mahkum eder.
Ve bu döngü, gerçek tatminin ve mutluluğun nesnelerde değil, içsel keşiflerde yattığını öğrenene kadar devam eder.



ILLUSION INSTEAD OF SATISFACTION: THE DOMINANCE OF OBJECTS

The satisfaction we seek throughout life is like a mirage, an illusion we chase relentlessly.
Every new object, every new desire, pulls us deeper into a layer of illusion rather than pushing us beyond satisfaction.
The hunger of the body is no different from the thirst of the soul; yet every bite only expands an ever-growing void within us.
A phone, a piece of clothing, or a new technological gadget; each seems to satisfy us temporarily but leaves behind a profound hunger.
Because these objects cannot replace true satisfaction; they only offer a temporary illusion.
Everything we consume in our quest for satisfaction is actually a symbol of a deep-seated deficiency.
Life is like a shopping mall; a place where we forget that true love, peace, and satisfaction cannot be bought with money.
Every purchased item is like a curtain we try to draw over our deep-seated loneliness and dissatisfaction.
This curtain provides temporary comfort, but the ensuing void becomes even more apparent.
True satisfaction, however, lies in the depths of our hearts and souls, beyond external objects.
Yet objects, intruding our lives like a vile metonymy, cause us to forget this truth and chase after illusion.
In the end, each new object in the pursuit of satisfaction condemns us to a more intense form of illusion.
And this cycle continues until we learn that true satisfaction and happiness lie not in objects, but in inner discoveries.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Günlük Hayatta Kullanımı

Günlük Hayatta Kullanımı Bismillâhirrahmânirrahîm, Müslümanların günlük hayatında geniş bir kullanım alanına sahiptir. Bu ifade, her türlü iş ve eylemin başlangıcında Allah’ın adını anmak ve O’ndan yardım istemek amacıyla kullanılır. İşe başlamadan, yemek yemeden, seyahate çıkmadan önce ya da bir evin kapısından girerken bu ifadenin kullanılması, eylemin Allah’ın izni ve bereketiyle gerçekleştirileceğine olan inancı yansıtır. Örneğin, bir öğrenci sınava başlamadan önce Bismillâhirrahmânirrahîm diyerek Allah'tan başarı dileğinde bulunur. Günlük ibadetlerde Bismillâhirrahmânirrahîm'in kullanımının özel bir yeri vardır. Müslümanlar, her namazda Fatiha suresine başlamadan önce ve Kur'an-ı Kerim'in herhangi bir suresini okumadan önce bu ifadeyi söylerler. Bu uygulama, ibadetlerin kabul olması ve Allah'ın huzurunda gerçekleştirildiği bilinciyle yapılması için önemlidir. Örneğin, sabah namazına kalkıldığında güne bu ifadeyle başlamak, o gün yapacağı tüm ibadetlerin Allah k...

DanlaCast - Çakal KELİME ANALİZİ

DanlaCast - Çakal KELİME ANALİZİ ADA (bir su kütlesiyle çevrili kara parçası) : Tanrı'nın gücü, adeta bir ada gibi sarsılmazdır. Ruh, duygu denizinin ortasında bir ada gibi huzur bulur. AD (isim) : Tanrı'nın her şeyde bir nevi mühürlenmiş adı vardır. Ruh, kendi adını bulduğunda anlam kazanır. AL (bir şey almak) : Tanrı'nın eliyle verilen nimetler boldur. Ruh, hak ettiği huzuru aldığında rahatlar. ALÇAK (kısa boylu ya da kötü niyetli) : Tanrı'nın alçak gönüllülüğü her şeyin üzerindedir. Ruh, alçakgönüllülükle dolduğunda gerçek huzuru bulur. AK (beyaz renk) : Tanrı'nın ışığı, ak bir yeldeğirmeni gibi saf ve temizdir. Ruh, aydınlandığında ak bir sayfa gibi tertemiz olur. ALA (hoş, güzel) : Tanrı'nın yaratışı, ala bir yapboz gibi muhteşemdir. Ruh, güzellikleri algıladığında daha ala bir hal alır. ALAN (bir yer ya da yetenek) : Tanrı'nın varlığı evrendeki her alanı kapsar. Ruh, kendi alanını bulduğunda dinginleşir. AN (zaman dilimi) : Tanrı'nın huzuru her an ...

Okült Semboller ve Anlamları: Gizli Kodların Gizemli Dili

Okült Semboller ve Anlamları: Gizli Kodların Gizemli Dili Okült semboller, ezoterik öğretilerin ve büyü geleneklerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu gizemli işaretler, derin anlamlar taşır ve sadece müritlere açıktır. Her sembol, bir bilgelik veya güç simgesi olarak kabul edilir ve ritüellerde, büyülerde veya manevi uygulamalarda kullanılır. Pentagram, okült sembollerin en yaygın olanıdır. Beş köşeli bu yıldız şeklindeki işaret, doğanın beş temel unsurunun (toprak, hava, ateş, su, akıl) birliğini temsil eder. Bazen "Baphomet" olarak da adlandırılır ve Şeytan'la ilişkilendirilir. Bununla birlikte, Wicca inancında koruma ve çemberleme ritüellerinde kullanılır. Yin-yang sembolü ise Uzakdoğu felsefe ve öğretilerinden gelmektedir. Beyaz ve siyah renklerden oluşan bu daire, karşıt güçlerin birliğini ve evrendeki dengeyi simgeler. Tao büyüsünde ve Feng Shui uygulamalarında önemli bir rol oynar. Gizli dernekler ve tarikatlar da kendi sembolik dillerini oluşturdular. Örneğin, Rözekr...