Ana içeriğe atla

Sorgulamak, bir düşüncenin fetişisti olacağın anlamına gelmez..Duyu organlarına dikkat et..Rahmi ERGÜN




GERÇEĞİN FISILDIYAN TANIKLARI

Kendinizi bir seyahatin başında, elinizde bir harita olmadan bulduğunuzu hayal edin.
Harita, bir nehir kıyısında, rüzgarın nereye estiğini anlamaya çalışan bir ağaç gibi hissederek yol almanızı sağlar.
Duyular ise, pusulasız bir kâşifin gerek duyduğu işaretlerdir.
Gözleriniz, renklerin ve biçimlerin tuvali, bir ressamın fırçasıdır.
Her baktığınız yerde, gerçeğin parçalarını bir araya getiren renklere ve şekillere dikkat edin.
Parçalar birleştiğinde, karşınıza çıkan tablo geçmişin izlerini ve şu anın gerçeklerini fısıldar.
Duyma, yankıların melodisidir.
Rüzgarın ağaçların yapraklarında dans ederken çıkardığı hışırtı, kentin sessizliğinde bir çocuğun kahkahası, uzaklarda yankılanan bir kuş sesidir.
Her biri, bulunduğunuz anı farklı açılardan aydınlatan seslerdir.
Koklama, zamanın ve mekânın görünmez haritasıdır.
Bazen bir tarla çiçeğinin kokusu sizi çocukluğunuzun baharlarına götürür.
Ya da taze pişmiş ekmeğin buğusu, bir fırıncı atölyesinde geçirilen sabahın anılarına dem vurur.
Dokunma, dünyanın kabataslak haritasıdır.
Pürüzlü bir kayanın yüzeyini hissetmek, dünyanın tarihini parmak uçlarınızla okumaktır.
Bir kedinin tüyleri arasına dalan parmaklarınız, hayatın yumuşak tarafını anlatır.
Tat alma, geçmişin ve geleceğin notalarının birleştiği bir senfonidir.
Bir parça çikolata, damakta eriyen bir zaman makinesidir.
Anılarınızda gezinirken, tatlar geçmişin izlerini süzer, geleceğe dair umutları yeşertir.
Her an, her duygu, her izlenim bir nevi tanıktır gerçeğe.
Sadece bakmak değil, görmek; sadece duymak değil, işitmek; sadece koklamak değil, hissetmek gerekir.
Gerçek, detaylarda gizlidir ve her bir duyumuz, bu detayları ortaya çıkaran dedektiflerdir.
Tüm duyularınıza kulak verirseniz, hayatın nasıl fısıldadığını duyacaksınız.
Her fısıltı, gerçeğin parlayan bir yıldızıdır ve yolunuzu aydınlatır.
Öyleyse, düşüncelerinizi sorgularken, duyularınızdan öğrenin.
Onlar, yaşamın tarifi olmayan dilini konuşurlar.
Ve bu dili anlamak, sizi varoluşun derinliklerine doğru bir keşfe çıkarır.




WHISPERING WITNESSES OF REALITY

Imagine finding yourself at the start of a journey without a map in your hands.
A map guides you like a tree standing by a riverbank, trying to understand where the wind is blowing.
Senses, however, are the signs needed by an explorer without a compass.
Your eyes are the canvas of colors and forms, like a painter's brush.
Pay attention to the colors and shapes everywhere you look, as they bring together pieces of reality.
When these pieces unite, the emerging picture whispers the traces of the past and the truths of the present.
Hearing is the melody of echoes.
The rustle of leaves dancing in the wind, a child's laughter breaking the city's silence, and a bird's distant call are all sounds illuminating the moment from different angles.
Smelling is the invisible map of time and space.
Sometimes the scent of a wildflower takes you back to the springs of your childhood.
Or the steam of freshly baked bread hints at the memories of a morning spent in a bakery.
Touch is the rough sketch map of the world.
Feeling the surface of a rough stone is like reading the history of the world with your fingertips.
When your fingers slide into a cat’s fur, they narrate life’s softer side.
Tasting is the symphony where notes of the past and future converge.
A piece of chocolate melting on your palate is a time machine.
As you wander through memories, flavors sift through the traces of the past and foster hopes for the future.
Every moment, every emotion, every impression is a sort of witness to reality.
It requires not just seeing but perceiving; not just hearing but listening; not just smelling but sensing.
Reality is hidden in details, and each of our senses is a detective revealing these details.
If you listen to all your senses, you'll hear how life whispers.
Each whisper is a shining star of truth, lighting your path.
So, while questioning your thoughts, learn from your senses.
They speak the indescribable language of life.
And understanding this language takes you on a journey into the depths of existence.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Günlük Hayatta Kullanımı

Günlük Hayatta Kullanımı Bismillâhirrahmânirrahîm, Müslümanların günlük hayatında geniş bir kullanım alanına sahiptir. Bu ifade, her türlü iş ve eylemin başlangıcında Allah’ın adını anmak ve O’ndan yardım istemek amacıyla kullanılır. İşe başlamadan, yemek yemeden, seyahate çıkmadan önce ya da bir evin kapısından girerken bu ifadenin kullanılması, eylemin Allah’ın izni ve bereketiyle gerçekleştirileceğine olan inancı yansıtır. Örneğin, bir öğrenci sınava başlamadan önce Bismillâhirrahmânirrahîm diyerek Allah'tan başarı dileğinde bulunur. Günlük ibadetlerde Bismillâhirrahmânirrahîm'in kullanımının özel bir yeri vardır. Müslümanlar, her namazda Fatiha suresine başlamadan önce ve Kur'an-ı Kerim'in herhangi bir suresini okumadan önce bu ifadeyi söylerler. Bu uygulama, ibadetlerin kabul olması ve Allah'ın huzurunda gerçekleştirildiği bilinciyle yapılması için önemlidir. Örneğin, sabah namazına kalkıldığında güne bu ifadeyle başlamak, o gün yapacağı tüm ibadetlerin Allah k...

DanlaCast - Çakal KELİME ANALİZİ

DanlaCast - Çakal KELİME ANALİZİ ADA (bir su kütlesiyle çevrili kara parçası) : Tanrı'nın gücü, adeta bir ada gibi sarsılmazdır. Ruh, duygu denizinin ortasında bir ada gibi huzur bulur. AD (isim) : Tanrı'nın her şeyde bir nevi mühürlenmiş adı vardır. Ruh, kendi adını bulduğunda anlam kazanır. AL (bir şey almak) : Tanrı'nın eliyle verilen nimetler boldur. Ruh, hak ettiği huzuru aldığında rahatlar. ALÇAK (kısa boylu ya da kötü niyetli) : Tanrı'nın alçak gönüllülüğü her şeyin üzerindedir. Ruh, alçakgönüllülükle dolduğunda gerçek huzuru bulur. AK (beyaz renk) : Tanrı'nın ışığı, ak bir yeldeğirmeni gibi saf ve temizdir. Ruh, aydınlandığında ak bir sayfa gibi tertemiz olur. ALA (hoş, güzel) : Tanrı'nın yaratışı, ala bir yapboz gibi muhteşemdir. Ruh, güzellikleri algıladığında daha ala bir hal alır. ALAN (bir yer ya da yetenek) : Tanrı'nın varlığı evrendeki her alanı kapsar. Ruh, kendi alanını bulduğunda dinginleşir. AN (zaman dilimi) : Tanrı'nın huzuru her an ...

Okült Semboller ve Anlamları: Gizli Kodların Gizemli Dili

Okült Semboller ve Anlamları: Gizli Kodların Gizemli Dili Okült semboller, ezoterik öğretilerin ve büyü geleneklerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu gizemli işaretler, derin anlamlar taşır ve sadece müritlere açıktır. Her sembol, bir bilgelik veya güç simgesi olarak kabul edilir ve ritüellerde, büyülerde veya manevi uygulamalarda kullanılır. Pentagram, okült sembollerin en yaygın olanıdır. Beş köşeli bu yıldız şeklindeki işaret, doğanın beş temel unsurunun (toprak, hava, ateş, su, akıl) birliğini temsil eder. Bazen "Baphomet" olarak da adlandırılır ve Şeytan'la ilişkilendirilir. Bununla birlikte, Wicca inancında koruma ve çemberleme ritüellerinde kullanılır. Yin-yang sembolü ise Uzakdoğu felsefe ve öğretilerinden gelmektedir. Beyaz ve siyah renklerden oluşan bu daire, karşıt güçlerin birliğini ve evrendeki dengeyi simgeler. Tao büyüsünde ve Feng Shui uygulamalarında önemli bir rol oynar. Gizli dernekler ve tarikatlar da kendi sembolik dillerini oluşturdular. Örneğin, Rözekr...