Ana içeriğe atla

Gerçeği tümüyle gözler önüne sereceğim ve hepinize mantıklı gelicek ve tabi ki bu kadar rahatsız edici gerçeği anlatmama rağmen kimse bana bir şey yapamayacak. Çok eğleneceğiz. Aklını seven terketsin sayfayı. Rahmi ERGÜN



GERÇEKLERİN RAHATSIZ EDİCİ DANSI

Gerçeklerin dünyasında, her şeyin üzerindeki örtü bir bir kalktığında, çoğu kişi gördüklerinden rahatsız olabilir.
Kimi bakamaz bu sahneye; kimi ise yalnızca gözlerini ovuşturarak, neyin yanlış olduğunu anlamaya çalışır.
Gerçekler, çarpıcı bir tablonun en keskin fırça darbeleri gibidir.
Gerçeği görmek, sıcak bir yaz gününde aniden bastıran doluya yakalanmak gibidir: Can yakar, fakat alacağınız ders paha biçilemez.
Bir tiyatro sahnesinde, en dramatik oyunlar izleyiciyi en derinden sarsanlardır; fakat sahne bittiğinde, perde tekrar aralandığında her birimiz bir ders almış oluruz.
Gerçek bazen bu oyunun ortasında, beklenmedik bir anda karşımıza çıkar.
Ve her ne kadar korkutucu veya rahatsız edici olsa da, yüzleşenler için bir tür merhem gibidir; kabuk tutmuş yaraların acısını hafifletir.
Etrafımızda dönen dünya bir yanılsamadır aslında, sahte görüntülerin ve sessiz fısıltıların birleşiminden oluşan bir ağ.
Bu ağdan sıyrılıp gerçeğin keskin köşelerine dokunduğumuzda, parmak uçlarımızda hissedilen o soğuk metalik buz, bizi uyandıran tokat gibidir.
Otokontrolünü kaybetmiş bir dansçı gibi, ilmek ilmek yalanlarla dokunmuş örtüyü bir bir açan gerçek, hepimizin içindeki o yarı uyur zekâyı uyandırır.
Her ne kadar doğrudan baktığımızda göze batan parlak bir güneş gibi olsa da, ondan kaçanların da sonunda körleşeceği bir olgudur.
Gerçeğin rahatsız edici dansına tanıklık etmek, bir daha asla aynı olmayacağımızı fark ettirebilir.
Bu dansı izlerken, gerçeğin notalarının aslında ne kadar tanıdık olduğunu, içimizde hep yankılandığını duyarız.
Ve işte tam bu noktada, gerçeğe kaçınılmaz olarak kapıldığımızda, o rahatsız edici sesi artık kendi içimizde sessizce taşırız.
Rahatsız edici olan, artık gerçeği duyup da sessiz kalamayacağını bilmektir.
Dans bittiğinde, perde kapandığında, dünya aynı kalmayacaktır.
Şimdi bahisler açık: Ya bu dansı izler ve öğrenirsiniz, ya da kendi yanılsamanızda kaybolup gidersiniz.




THE DISTURBING DANCE OF TRUTHS

In the world of truths, when the veil over everything is gradually lifted, many may find what they see disturbing.
Some can't bear to look at this scene; others simply rub their eyes, trying to understand what's wrong.
Truths are like the sharpest brushstrokes in a striking painting.
Seeing the truth is like being caught in a sudden hailstorm on a hot summer day: It hurts, but the lesson you take is invaluable.
On a theater stage, the most dramatic plays are the ones that deeply shake the audience; yet when the scene ends and the curtain rises again, each of us takes away a lesson.
Truth sometimes emerges unexpectedly in the middle of this play.
And no matter how frightening or disturbing it is, it acts as a kind of balm for those who face it; it eases the pain of old wounds.
The world revolving around us is, in fact, an illusion, a web made of false images and quiet whispers.
When we shed this web and touch the sharp edges of reality, the cold metallic chill felt at our fingertips is like a slap that awakens us.
Like an uncontrolled dancer unraveling layers of lies sewn together, truth awakens the half-asleep intelligence within each of us.
Though when we look directly, it is as glaring as a bright sun, it is a fact that even those who run away from it will eventually go blind.
Bearing witness to the disturbing dance of truth can make us realize that we will never be the same again.
As we watch this dance, we hear how familiar the notes of truth actually are, resonating within us all along.
And precisely at this point, when we are inevitably captivated by the truth, we quietly carry that disturbing voice within ourselves.
The disturbing part is knowing that you can no longer hear the truth and remain silent.
When the dance ends and the curtain falls, the world will not remain the same.
The stakes are now open: Either watch this dance and learn, or get lost in your own illusion.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Günlük Hayatta Kullanımı

Günlük Hayatta Kullanımı Bismillâhirrahmânirrahîm, Müslümanların günlük hayatında geniş bir kullanım alanına sahiptir. Bu ifade, her türlü iş ve eylemin başlangıcında Allah’ın adını anmak ve O’ndan yardım istemek amacıyla kullanılır. İşe başlamadan, yemek yemeden, seyahate çıkmadan önce ya da bir evin kapısından girerken bu ifadenin kullanılması, eylemin Allah’ın izni ve bereketiyle gerçekleştirileceğine olan inancı yansıtır. Örneğin, bir öğrenci sınava başlamadan önce Bismillâhirrahmânirrahîm diyerek Allah'tan başarı dileğinde bulunur. Günlük ibadetlerde Bismillâhirrahmânirrahîm'in kullanımının özel bir yeri vardır. Müslümanlar, her namazda Fatiha suresine başlamadan önce ve Kur'an-ı Kerim'in herhangi bir suresini okumadan önce bu ifadeyi söylerler. Bu uygulama, ibadetlerin kabul olması ve Allah'ın huzurunda gerçekleştirildiği bilinciyle yapılması için önemlidir. Örneğin, sabah namazına kalkıldığında güne bu ifadeyle başlamak, o gün yapacağı tüm ibadetlerin Allah k...

DanlaCast - Çakal KELİME ANALİZİ

DanlaCast - Çakal KELİME ANALİZİ ADA (bir su kütlesiyle çevrili kara parçası) : Tanrı'nın gücü, adeta bir ada gibi sarsılmazdır. Ruh, duygu denizinin ortasında bir ada gibi huzur bulur. AD (isim) : Tanrı'nın her şeyde bir nevi mühürlenmiş adı vardır. Ruh, kendi adını bulduğunda anlam kazanır. AL (bir şey almak) : Tanrı'nın eliyle verilen nimetler boldur. Ruh, hak ettiği huzuru aldığında rahatlar. ALÇAK (kısa boylu ya da kötü niyetli) : Tanrı'nın alçak gönüllülüğü her şeyin üzerindedir. Ruh, alçakgönüllülükle dolduğunda gerçek huzuru bulur. AK (beyaz renk) : Tanrı'nın ışığı, ak bir yeldeğirmeni gibi saf ve temizdir. Ruh, aydınlandığında ak bir sayfa gibi tertemiz olur. ALA (hoş, güzel) : Tanrı'nın yaratışı, ala bir yapboz gibi muhteşemdir. Ruh, güzellikleri algıladığında daha ala bir hal alır. ALAN (bir yer ya da yetenek) : Tanrı'nın varlığı evrendeki her alanı kapsar. Ruh, kendi alanını bulduğunda dinginleşir. AN (zaman dilimi) : Tanrı'nın huzuru her an ...

Okült Semboller ve Anlamları: Gizli Kodların Gizemli Dili

Okült Semboller ve Anlamları: Gizli Kodların Gizemli Dili Okült semboller, ezoterik öğretilerin ve büyü geleneklerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu gizemli işaretler, derin anlamlar taşır ve sadece müritlere açıktır. Her sembol, bir bilgelik veya güç simgesi olarak kabul edilir ve ritüellerde, büyülerde veya manevi uygulamalarda kullanılır. Pentagram, okült sembollerin en yaygın olanıdır. Beş köşeli bu yıldız şeklindeki işaret, doğanın beş temel unsurunun (toprak, hava, ateş, su, akıl) birliğini temsil eder. Bazen "Baphomet" olarak da adlandırılır ve Şeytan'la ilişkilendirilir. Bununla birlikte, Wicca inancında koruma ve çemberleme ritüellerinde kullanılır. Yin-yang sembolü ise Uzakdoğu felsefe ve öğretilerinden gelmektedir. Beyaz ve siyah renklerden oluşan bu daire, karşıt güçlerin birliğini ve evrendeki dengeyi simgeler. Tao büyüsünde ve Feng Shui uygulamalarında önemli bir rol oynar. Gizli dernekler ve tarikatlar da kendi sembolik dillerini oluşturdular. Örneğin, Rözekr...