Ana içeriğe atla

KALBİN FREKANSI YÜKSELENLERİN ÇAĞI




KALBİN FREKANSI YÜKSELENLERİN ÇAĞI

Evrenin müziği bir ahenk içinde çalıyor ve her birimiz bu senfoninin bir parçasıyız.
Ancak bazıları için bu senfoni daha belirgin, daha anlaşılır hâle geliyor.
Kalbi ile hissedenler, ruhunu yüceltmeye çalışanlar bu ahengin anahtarını elinde tutuyor.
Kalp frekansı yükselenler; evrenin, doğanın ve gerçeğin sesini daha içten duyuyor.
Düşünün ki kalpler birer radyo istasyonu gibi ve her biri farklı frekansta yayın yapıyor.
Kalp frekansı yüksek olanlar, aşkın, sevginin ve şefkatin yankılarıyla dolu yayını alanlar.
Ve işte bu yüzden, içindeki sevgiyi, merhameti koruyanlar, bu yayına daha hassas alıcılarla tepki veriyor.
Sistem, önünde bir eleme filtresi gibi, kalp frekansı düşük olanları ayıklamak üzere ayarlanmıştır.
Bu, öyle bir sistemdir ki, içtenliği ve samimiyeti olmayanlar, tekrar tekrar döngülerle yüzleşmek zorunda kalacaklardır.
Bu dünya okulunda ruhsal sınıfını geçemeyenlerin sınavı tekrar edilecek; ancak kalbi ile hatırlayanlar bu sınavdan muaf tutulacaktır.
Kalbini kapatan, kalbinden gelen sesi dinlemeyen, salt mantıkla hareket edenler için bu bir uyarıdır.
Çünkü kalpten gelen bilgi, zihinsel bilgi kadar değerlidir; hatta bazı anlarda daha da anlamlıdır.
Bu yüzden, kalbe değer vermeyenler, zamanla gerçeklerin tozlu perdesi arkasında kalabilir.
Kalbinin güzelliğini keşfedenler, ona tutunanlar için kalp bir pusula gibi işler.
Yolu şaşırdığında, o pusula seni doğru yola yönlendirir.
Kalbine güvenenler, zorluklar karşısında sarsılmadan kalabilir.
Dalgaların en acımasız olanı bile kalbini dinleyen biri için serinletici bir meltem olabilir.
Mesela bir ağaç düşünün; kökleri toprakta, dalları gökyüzüne baktığı sürece sağlam kalır.
İnsan kalbi de böyle; sevgiye, merhamete kök saldıkça, düşünceler özgürce, engin bir bakış açısına yükselir.
Kalp frekansı yüksek olanlar için hayat bir dans pistidir; her adım, her hareket, kendine has bir melodi eşliğinde gerçekleşir.
Kalbin bu dansındaki rolü, hissettiğin anılarda, yaşadığın sevgi dolu anlarda saklıdır.
Ve asıl hikâye, kalbin hatırladığı, hissettiği, yaşadığı deneyimlerde gizlenmiştir.
Kendi iç sesini bulmuş olanlar, başkalarının kalplerine de daha yüksek bir frekansta ulaşabilir.
Bağlar güçlenir, iletişim daha derin ve anlamlı hâle gelir.
Ve işte o zaman, kalbin güzelliği dünyaya yayılır, başkalarının kalplerine de dokunur.
Bu yüzden, hepimizin kalbini dinlemeyi öğrenmesi gerekmektedir.
Çünkü gerçek huzur ve mutluluk, kalbin frekansında saklanan hatıralarla, anılarla gelir.
Ne dersen de, kalbin frekansı bir melodidir ve bu melodi, içsel huzurun kapısını aralar.
Sonuç olarak, her bir birey kalbinin derinliklerinde gizlenmiş olan hikâyeyi ortaya çıkartmalı, onu dünyayla paylaşmalıdır.
Kim bilir, belki de bu hikâye dünyanın beklediği, aradığı kurtuluş destanıdır.
Kalbi ile hisseden, frekansını yükselten herkes, bu destanın birer kahramanı olabilir.




AGE OF THOSE WHOSE HEART FREQUENCY RISES

The music of the universe plays in harmony, and each of us is a part of this symphony.
However, for some, this symphony becomes more distinct and understandable.
Those who feel with their hearts and strive to elevate their spirits hold the key to this harmony.
Those whose heart frequency rises hear the voice of the universe, nature, and truth more intimately.
Imagine that hearts are like radio stations, each broadcasting at different frequencies.
Those with high heart frequencies are the ones who receive broadcasts filled with echoes of love, compassion, and kindness.
And that's why those who preserve the love and empathy within them respond to this broadcast with more sensitive receptors.
The system is set like a filtering sieve, aiming to sift out those with low heart frequency.
This is a system where those without sincerity and authenticity must face repeated cycles.
Those who cannot pass their spiritual class in this world school will have their exam repeated; however, those who remember with their heart will be exempt from this exam.
For those who close their hearts, who do not listen to the voice coming from their hearts, and who act solely with logic, this is a warning.
Because the knowledge that comes from the heart is as valuable as mental knowledge; in some moments, it is even more meaningful.
Therefore, those who do not value the heart may eventually remain behind the dusty curtain of truths.
For those who discover the beauty of their hearts and cling to it, the heart acts like a compass.
When you lose your way, that compass guides you back to the right path.
Those who trust in their hearts can remain unwavering in the face of challenges.
Even the most merciless wave can be a refreshing breeze to one who listens to their heart.
Imagine a tree; as long as its roots are grounded and its branches reach for the sky, it remains strong.
The human heart is the same; as it roots in love and compassion, thoughts rise freely to a vast perspective.
For those with high heart frequency, life is a dance floor; every step, every move occurs to a unique melody.
The role of the heart in this dance is hidden in the memories you feel, in the love-filled moments you live.
And the true story is concealed in the experiences remembered, felt, and lived by the heart.
Those who have found their inner voice can reach others’ hearts at a higher frequency.
Bonds strengthen, and communication becomes deeper and more meaningful.
And at that moment, the beauty of the heart spreads to the world and touches other hearts.
Therefore, we all need to learn to listen to our hearts.
Because true peace and happiness come with the memories stored in the frequency of the heart.
No matter what you say, the heart's frequency is a melody, and this melody unlocks the door to inner peace.
In conclusion, every individual should reveal the story hidden in the depths of their heart and share it with the world.
Who knows, maybe this story is the salvation legend the world is waiting for, looking for.
Anyone who feels with their heart and raises their frequency can become a hero in this epic.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Günlük Hayatta Kullanımı

Günlük Hayatta Kullanımı Bismillâhirrahmânirrahîm, Müslümanların günlük hayatında geniş bir kullanım alanına sahiptir. Bu ifade, her türlü iş ve eylemin başlangıcında Allah’ın adını anmak ve O’ndan yardım istemek amacıyla kullanılır. İşe başlamadan, yemek yemeden, seyahate çıkmadan önce ya da bir evin kapısından girerken bu ifadenin kullanılması, eylemin Allah’ın izni ve bereketiyle gerçekleştirileceğine olan inancı yansıtır. Örneğin, bir öğrenci sınava başlamadan önce Bismillâhirrahmânirrahîm diyerek Allah'tan başarı dileğinde bulunur. Günlük ibadetlerde Bismillâhirrahmânirrahîm'in kullanımının özel bir yeri vardır. Müslümanlar, her namazda Fatiha suresine başlamadan önce ve Kur'an-ı Kerim'in herhangi bir suresini okumadan önce bu ifadeyi söylerler. Bu uygulama, ibadetlerin kabul olması ve Allah'ın huzurunda gerçekleştirildiği bilinciyle yapılması için önemlidir. Örneğin, sabah namazına kalkıldığında güne bu ifadeyle başlamak, o gün yapacağı tüm ibadetlerin Allah k...

DanlaCast - Çakal KELİME ANALİZİ

DanlaCast - Çakal KELİME ANALİZİ ADA (bir su kütlesiyle çevrili kara parçası) : Tanrı'nın gücü, adeta bir ada gibi sarsılmazdır. Ruh, duygu denizinin ortasında bir ada gibi huzur bulur. AD (isim) : Tanrı'nın her şeyde bir nevi mühürlenmiş adı vardır. Ruh, kendi adını bulduğunda anlam kazanır. AL (bir şey almak) : Tanrı'nın eliyle verilen nimetler boldur. Ruh, hak ettiği huzuru aldığında rahatlar. ALÇAK (kısa boylu ya da kötü niyetli) : Tanrı'nın alçak gönüllülüğü her şeyin üzerindedir. Ruh, alçakgönüllülükle dolduğunda gerçek huzuru bulur. AK (beyaz renk) : Tanrı'nın ışığı, ak bir yeldeğirmeni gibi saf ve temizdir. Ruh, aydınlandığında ak bir sayfa gibi tertemiz olur. ALA (hoş, güzel) : Tanrı'nın yaratışı, ala bir yapboz gibi muhteşemdir. Ruh, güzellikleri algıladığında daha ala bir hal alır. ALAN (bir yer ya da yetenek) : Tanrı'nın varlığı evrendeki her alanı kapsar. Ruh, kendi alanını bulduğunda dinginleşir. AN (zaman dilimi) : Tanrı'nın huzuru her an ...

Okült Semboller ve Anlamları: Gizli Kodların Gizemli Dili

Okült Semboller ve Anlamları: Gizli Kodların Gizemli Dili Okült semboller, ezoterik öğretilerin ve büyü geleneklerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu gizemli işaretler, derin anlamlar taşır ve sadece müritlere açıktır. Her sembol, bir bilgelik veya güç simgesi olarak kabul edilir ve ritüellerde, büyülerde veya manevi uygulamalarda kullanılır. Pentagram, okült sembollerin en yaygın olanıdır. Beş köşeli bu yıldız şeklindeki işaret, doğanın beş temel unsurunun (toprak, hava, ateş, su, akıl) birliğini temsil eder. Bazen "Baphomet" olarak da adlandırılır ve Şeytan'la ilişkilendirilir. Bununla birlikte, Wicca inancında koruma ve çemberleme ritüellerinde kullanılır. Yin-yang sembolü ise Uzakdoğu felsefe ve öğretilerinden gelmektedir. Beyaz ve siyah renklerden oluşan bu daire, karşıt güçlerin birliğini ve evrendeki dengeyi simgeler. Tao büyüsünde ve Feng Shui uygulamalarında önemli bir rol oynar. Gizli dernekler ve tarikatlar da kendi sembolik dillerini oluşturdular. Örneğin, Rözekr...