Ana içeriğe atla

Deizm: Evrenin Yaratıcısı ve Doğa Yasaları


Deizm: Evrenin Yaratıcısı ve Doğa Yasaları
Deizm, Tanrı'nın varlığına inanan ancak O'nun doğaüstü müdahalelerine inanmayan bir felsefi akımdır. Deistler, evrenin bir Yaratıcı tarafından var edildiğine ve bu evreni yöneten doğa yasalarının varlığına inanırlar. Ancak onlara göre Yaratıcı, evreni oluşturduktan sonra müdahale etmemiş ve doğa yasaları kendi kendine işlemeye devam etmiştir.
Deizmin kökleri Antik Yunan felsefesine kadar uzanmaktadır. Ancak modern anlamda deizm, 17. ve 18. yüzyıllarda Avrupa'daki Aydınlanma Çağı düşünürleri tarafından şekillendirilmiştir. Bu düşünürlerden bazıları John Locke, Voltaire, Thomas Paine ve Jean-Jacques Rousseau'dur. Onlar, dönemin hâkim Hıristiyan inancına bir alternatif olarak deizmi savunmuşlardır.
Deistler, insan aklının önemini vurgularlar ve doğaüstü olayları reddederler. Örneğin, mucizelerin gerçekleşmediğine inanırlar. Ayrıca, kutsal kitapların ilahi kaynaklı olduğu fikrini de reddederler. Bunun yerine, aklın ve gözlemin önemini vurgularlar.
Deizmin bir örneği, Thomas Paine'in "Age of Reason" (Akıl Çağı) adlı eseridir. Bu kitapta, Paine, Tanrı'nın varlığını kabul eder ancak Hıristiyan inancını eleştirir. Ayrıca, doğa yasalarının evreni yönettiğini savunur.
Deizm günümüzde daha az popüler bir akım haline gelmiştir. Ancak hala bazı düşünürler ve gruplar tarafından savunulmaktadır. Deizmin, aklın ve bilimin önemini vurgulaması ve dogmatik inanç sistemlerinden uzak durması, bazı insanlar için cazip bir felsefi yaklaşım olmaya devam etmektedir.


English Translation:


Deism: The Creator of the Universe and the Laws of Nature
Deism is a philosophical movement that believes in the existence of God but not in His supernatural interventions. Deists believe that the universe was created by a Creator and that there are laws of nature governing this universe. However, according to them, the Creator did not intervene after creating the universe, and the laws of nature have continued to operate on their own.
The roots of deism date back to ancient Greek philosophy. However, deism in its modern sense was shaped by the Enlightenment thinkers of the 17th and 18th centuries in Europe. Some of these thinkers were John Locke, Voltaire, Thomas Paine, and Jean-Jacques Rousseau. They advocated deism as an alternative to the dominant Christian belief of the time.
Deists emphasize the importance of human reason and reject supernatural events. For example, they believe that miracles do not occur. They also reject the idea that holy scriptures are of divine origin. Instead, they emphasize the importance of reason and observation.
An example of deism is Thomas Paine's work "The Age of Reason." In this book, Paine acknowledges the existence of God but criticizes the Christian faith. He also argues that the laws of nature govern the universe.
Deism has become a less popular movement today. However, it is still advocated by some thinkers and groups. Deism's emphasis on reason and science, as well as its distance from dogmatic belief systems, continues to be an appealing philosophical approach for some people.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Günlük Hayatta Kullanımı

Günlük Hayatta Kullanımı Bismillâhirrahmânirrahîm, Müslümanların günlük hayatında geniş bir kullanım alanına sahiptir. Bu ifade, her türlü iş ve eylemin başlangıcında Allah’ın adını anmak ve O’ndan yardım istemek amacıyla kullanılır. İşe başlamadan, yemek yemeden, seyahate çıkmadan önce ya da bir evin kapısından girerken bu ifadenin kullanılması, eylemin Allah’ın izni ve bereketiyle gerçekleştirileceğine olan inancı yansıtır. Örneğin, bir öğrenci sınava başlamadan önce Bismillâhirrahmânirrahîm diyerek Allah'tan başarı dileğinde bulunur. Günlük ibadetlerde Bismillâhirrahmânirrahîm'in kullanımının özel bir yeri vardır. Müslümanlar, her namazda Fatiha suresine başlamadan önce ve Kur'an-ı Kerim'in herhangi bir suresini okumadan önce bu ifadeyi söylerler. Bu uygulama, ibadetlerin kabul olması ve Allah'ın huzurunda gerçekleştirildiği bilinciyle yapılması için önemlidir. Örneğin, sabah namazına kalkıldığında güne bu ifadeyle başlamak, o gün yapacağı tüm ibadetlerin Allah k...

DanlaCast - Çakal KELİME ANALİZİ

DanlaCast - Çakal KELİME ANALİZİ ADA (bir su kütlesiyle çevrili kara parçası) : Tanrı'nın gücü, adeta bir ada gibi sarsılmazdır. Ruh, duygu denizinin ortasında bir ada gibi huzur bulur. AD (isim) : Tanrı'nın her şeyde bir nevi mühürlenmiş adı vardır. Ruh, kendi adını bulduğunda anlam kazanır. AL (bir şey almak) : Tanrı'nın eliyle verilen nimetler boldur. Ruh, hak ettiği huzuru aldığında rahatlar. ALÇAK (kısa boylu ya da kötü niyetli) : Tanrı'nın alçak gönüllülüğü her şeyin üzerindedir. Ruh, alçakgönüllülükle dolduğunda gerçek huzuru bulur. AK (beyaz renk) : Tanrı'nın ışığı, ak bir yeldeğirmeni gibi saf ve temizdir. Ruh, aydınlandığında ak bir sayfa gibi tertemiz olur. ALA (hoş, güzel) : Tanrı'nın yaratışı, ala bir yapboz gibi muhteşemdir. Ruh, güzellikleri algıladığında daha ala bir hal alır. ALAN (bir yer ya da yetenek) : Tanrı'nın varlığı evrendeki her alanı kapsar. Ruh, kendi alanını bulduğunda dinginleşir. AN (zaman dilimi) : Tanrı'nın huzuru her an ...

Okült Semboller ve Anlamları: Gizli Kodların Gizemli Dili

Okült Semboller ve Anlamları: Gizli Kodların Gizemli Dili Okült semboller, ezoterik öğretilerin ve büyü geleneklerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu gizemli işaretler, derin anlamlar taşır ve sadece müritlere açıktır. Her sembol, bir bilgelik veya güç simgesi olarak kabul edilir ve ritüellerde, büyülerde veya manevi uygulamalarda kullanılır. Pentagram, okült sembollerin en yaygın olanıdır. Beş köşeli bu yıldız şeklindeki işaret, doğanın beş temel unsurunun (toprak, hava, ateş, su, akıl) birliğini temsil eder. Bazen "Baphomet" olarak da adlandırılır ve Şeytan'la ilişkilendirilir. Bununla birlikte, Wicca inancında koruma ve çemberleme ritüellerinde kullanılır. Yin-yang sembolü ise Uzakdoğu felsefe ve öğretilerinden gelmektedir. Beyaz ve siyah renklerden oluşan bu daire, karşıt güçlerin birliğini ve evrendeki dengeyi simgeler. Tao büyüsünde ve Feng Shui uygulamalarında önemli bir rol oynar. Gizli dernekler ve tarikatlar da kendi sembolik dillerini oluşturdular. Örneğin, Rözekr...