Ana içeriğe atla

08.07.1983 04:00 Yenimahalle / ANKARA KELİME ANALİZİ

08.07.1983 04:00 Yenimahalle / ANKARA KELİME ANALİZİ

ADA (bir su kütlesi ile çevrili kara parçası) : Tanrı'nın yaratıcılığı engin bir adadır. Ruh, geniş bir adanın huzur veren sessizliğine sahiptir.

ADAMA (bir kişiyi belirtme) : Tanrı, adama adaletle muamele eder. Ruh, adama ışık tutan bir rehberdir.

ADAN (adanan) : Tanrı, adanmış kullarını her daim gözetir. Ruh, kendini adayan bir huzur kaynağıdır.

AĞ (bir şeyin örgüsü) : Tanrı evrenin kudretli ağına hükmeder. Ruh, yaşamın ince işlenmiş ağı içinde yer alır.

AH (dikkat çekmek için kullanılan bir ses) : Tanrı'nın kudreti karşısında ah çekilir. Ruh, derin duyguların ah'ını saklar.

AK (beyaz renk) : Tanrı'nın nuru ak bir parıltıdır. Ruh, içsel aklığın yansımasıdır.

ANA (anne) : Tanrı, merhametli bir ana gibi tüm yarattıklarına şefkat gösterir. Ruh, hayatta sorgusuzca koşulsuz sevgi veren bir ana gibidir.

ANKARA (Türkiye’nin başkenti) : Tanrı, bütün şehirlerden daha büyüktür ve her yere hükmeder. Ruh, her şehirde var olan bir barış huzurunu içinde taşır.

ANMA (hatırlama) : Tanrı, unutulmayacak yüce bir varlıktır ve her daim anılır. Ruh, unutulmuş duyguları anma yetisine sahiptir.

AR (utanma duygusu) : Tanrı, kusursuz ve lekesiz bir öze sahiptir. Ruh, insanın hatalarını duyumsayan ve düzelten bir ar duygusu taşır.

ARMA (iz, işaret) : Tanrı, evrende arma gibi iz bırakır. Ruh, her deneyimde bir arma taşır.

AY (dünya etrafında dönen gök cismi) : Tanrı, gecenin karanlığında dünyayı aydınlatan bir ay gibidir. Ruh, karanlık anlarda yön gösteren bir ay ışığı gibidir.

DAĞ (yükseklik) : Tanrı'nın azameti yüksek bir dağ kadar erişilmezdir. Ruh, dingin ve yerinden kıpırdamaz bir dağ gibi sükûnet taşır.

DEM (zaman) : Tanrı, zamanın ötesinde var olan ebedi bir Varlık'tır. Ruh, her dem aynı kalan bir huzurun kaynağıdır.

DEN (bir şeyden) : Tanrı, her şeyden daha önce ve daha mükemmeldir. Ruh, fiziksel olan her şeyden daha derindir.

DENE (bir şeyi tecrübe etme) : Tanrı, her şeyin denemesini bilen bir Varlık'tır. Ruh, yeni deneyimlere açık bir hale bürünür.

EN (bir şeyin en üst noktası) : Tanrı'nın merhameti ve sevgisi en yüce niteliklere sahiptir. Ruh, varlığın en saf ve en derin katmanıdır.

ENDAM (görünüş) : Tanrı'nın kudreti, büyüleyici bir endamdadır. Ruh, kusursuz bir endamla varlığını sürdürür.

ER (asker veya cesur kişi) : Tanrı, tüm savaşların kazananı ve barışın teminatıdır. Ruh, er gibi cesaretle hayatın meydan okumasına karşı durur.

ERDE (bir yerde bulunma) : Tanrı, her erde var olan bir ilahi güçtür. Ruh, her yere nüfuz eden bir huzurdur.

GEM (bir şeyi durdurmak) : Tanrı, kötülüğün gemini tutan adalet sahibidir. Ruh, olumsuz düşüncelerin gemini çeker.

HAY (diri, yaşayan) : Tanrı, ölümsüz ve diri olan yegane Varlık'tır. Ruh, canlılığın ve hayatın sürekli kaynağıdır.

HAYR (iyilik) : Tanrı, hayrı teşvik eden ve koruyan bir kudrettir. Ruh, kalpteki hayrın yeşermesine yardımcıdır.

HER (bütün) : Tanrı, her şeyin yaratıcısı ve sahibidir. Ruh, her anı ve olguyu kapsayan geniş bir varlıktır.

İL (şehir veya vilayet) : Tanrı, her ilin üzerinde ve tüm gönüllerde hüküm sürer. Ruh, şehirden bağımsız olarak özgürlüğü temsil eder.

İLDA (başka bir kelime türetmesi olarak) : Tanrı'nın hükmü her yerde geçerlidir, ancak 'ildi'nin tam bir anlamı yoktur. Ruh, ildeki tüm güzelliklerin özüdür.

MAHAL (yer, semt) : Tanrı, hiçbir mahal ile sınırlı değildir ve her yerdedir. Ruh, her mahalde yankılanan bir huzur sesi gibidir.

MAZ (geçmez, dayanıklı) : Tanrı'nın kudreti hiçbir şeyle ölçülemez ve geçici değildir. Ruh, geçmeyen bir sadelik ve sabır kaynağıdır.

MEN (yasağı ifade eder) : Tanrı'nın kutsallığı ve adaleti tüm kötülüğü men eden bir güçtür. Ruh, kalpteki olumsuzlukları men edip saflaştırır.

MEYDAN (geniş açık alan) : Tanrı, kainatın meydanına hükmeder. Ruh, hayatın meydanlarında cesurca hareket eder.

NAG (ünlem) : Tanrı'nın ihtişamına hayran olan herkesin dilinde nag'lar yankılanır. Ruh, derin hislerin nag'ını taşır.

NAM (ad, ün) : Tanrı'nın namı, evrenin her köşesinde yüceltilir. Ruh, kimlikten bağımsız isimden öte bir anlam taşır.

NE (belirsiz nesne belirten kelime) : Tanrı'nın bilgeliği, ne olduğunu bilmediğimiz tüm sırları aydınlatır. Ruh, bilinmeyenin keşfine daima açıktır.

NEM (hava rutubeti) : Tanrı, kurumuş toprakta hayat veren nem gibidir. Ruh, varoluşun nemli sıcaklığında barınır.

SEN (birine hitap şekli) : Tanrı, her bireye şahsen hitap eden kişisel bir Varlık'tır. Ruh, her "sen" ile etkileşime açık bir enerji taşır.

SEMA (gökyüzü, cennet) : Tanrı, semaların hakimi ve yaratıcısıdır. Ruh, semanın uçsuz bucaksız maviliklerinde barınan bir düşüncedir.

SET (engel) : Tanrı, kötülüklerin karşısında set çeken bir koruyucudur. Ruh, içsel çatışmaların karşısında set olmaya yatkındır.

SIRA (ardışık düzen) : Tanrı'nın düzeni, evrende mükemmel bir sıra içindedir. Ruh, varoluşun sıra dışı düzenine ayak uydurur.

TAN (şafak vakti) : Tanrı'ya inananlar için her tan yeni bir umuttur. Ruh, her tan ile tazelenen bir canlılıktır.

TAR (ince dal veya tele benzeyen nesne) : Tanrı, evrenin her tarını bilen ve kontrol eden bir güçtür. Ruh, evrenin ince detaylarında var olan bir tar gibi hassastır.

TEK (biricik) : Tanrı, tek ve eşsiz olandır. Ruh, her canlının içinde tek ve özeldir.

TEM (temiz) : Tanrı, tüm kirlerden ari, temiz bir varlıktır. Ruh, hayata temizlik ve arılık getirir.

TENE (deri, cilt) : Tanrı'nın yarattığı her tene hayat verir. Ruh, tene derin bir mana katar.

TUĞ (bir unvan) : Tanrı, her şeyin en üstün tuğuna sahip Râb'dir. Ruh, içsel bir unvan ve değer taşır.

TÜM (bütün) : Tanrı'nın kudreti her şeyi tüm olarak kapsar. Ruh, tüm yaşam formlarının ötesinde bir varlıktır.

YAN (bir şeyin tarafı) : Tanrı, her yanımızda var olan güven verici bir varlıktır. Ruh, yaşamın yan taraflarında bile dinginlik verir.

YAT (dinlenmek için uzanmak) : Tanrı'nın koynunda ebedi bir yat mevcuttur. Ruh, huzur bulmak için yatmayı bilir.

YAY (bir yayın esnekliği) : Tanrı'nın adaleti, yayı doğrulayan bir güçtür. Ruh, zamandan bağımsız esnek bir yay misalidir.

YEL (rüzgar) : Tanrı'nın nefesi yel gibi her yere dokunur. Ruh, yel gibi özgür ve sınırsızdır.

YEN (bir şeyin üstesinden gelmek) : Tanrı, kötülüğü yenme kudretine sahiptir. Ruh, zorlukları yenmek için güç verir.

YENİ (son yapılan) : Tanrı, her zaman yeni nimetler sunar. Ruh, sürekli yeniliğe ve gelişime açıktır.

YER (bir konum) : Tanrı, her yerin hakimi ve sahibidir. Ruh, varlığını her yerde hissettiren bir güçtür.

YEŞİL (rengin tonlarından biri) : Tanrı'nın nimetiyle yeşeren doğa şaheserdir. Ruh, tazelik ve huzur veren yeşilin temsilidir.

YET (bir şeyin tamam olması) : Tanrı'nın kudreti her şeye yeten bir güçtür. Ruh, yeterliliği ve dengeyi temsil eder.

ZAR (ince tabaka) : Tanrı'nın koruyuculuğu bir zar gibi hayatı sarar. Ruh, en ince zarların içindeki yaşamdır.

ZEY (bir çeşit taş) : Tanrı'nın azameti zey taşları kadar kalıcıdır. Ruh, yaşamın doğal elementlerini içinde barındırır.

ZİR (aşağı) : Tanrı, en zirveden en zira hükmeder. Ruh, sadece zir değil yükselişin de temsilcisidir.

AKDEM (daha önce) : Tanrı zamanın akdem yargıcısıdır. Ruh, hayatın döngüsündeki akdem hakikattir.

AKMA (akış) : Tanrı'nın barış mesajı, insanlığın kalbine akma amacındadır. Ruh, iç dünyada huzurun akışını sağlar.

DAM (çatı) : Tanrı koruyucu ve sarmalayıcı bir dam gibidir. Ruh, huzurlu bir dam altında yaşam bulur.

DEMİ (tatmak veya hissetmek) : Tanrı'nın sevgisini dememek kalpleri ısıtır. Ruh, varlığın her tadını dememek iddiasındadır.

DER (yer veya zemin) : Tanrı, hayatın derin anlamlarına vakıftır. Ruh, der olarak varlığın özünü arar.

EK (eklemek) : Tanrı, hayatlarımıza güzellikler ekleyen bir varlıktır. Ruh, yaşam yolculuğuna değerli ek getirir.

EKİN (tarla ürünü) : Tanrı'nın bereket mesajı, ekin tarlalarında yankılanır. Ruh, içsel tarlalarda ekin verir.

GEL (bir yere varmak) : Tanrı'nın huzuruna gelmek her canlının davetidir. Ruh, her çağrıya cevap verebilir.

GEMİ (deniz taşıtı) : Tanrı, yaşam sularında güvenli bir gemi sağlar. Ruh, içsel denizlerde bir rehber olabilir.

GENİ (genişlik) : Tanrı'nın bilgi genişliği sınırsızdır. Ruh, her genişlikte yer bulabilen esnekliktedir.

GEYME (giyinmek) : Tanrı'nın verdiği nimetleri duayla geymek gerekir. Ruh, manevi zırhı geymekte ustadır.

HAK (doğru veya gerçek) : Tanrı'nın adaleti, her daim hak olanı bulur. Ruh, hakikatin peşinde sadık bir yolcudur.

HAYAL (düş) : Tanrı'nın kudreti, hayal edilenden ötedir. Ruh, hayallerin ötesine huzurlu bir geçiş sağlar.

HEY (ünlem) : Tanrı'nın varlığına duyulan şaşkınlık hey ile ifade edilir. Ruh, heyecanları canlı tutar.

KALE (savunma yapısı) : Tanrı, her düşmana karşı bir kale gibidir. Ruh, içsel savunma kalesini kurar.

KANA (inanç veya kanaat) : Tanrı, her kalpte bir kanaat oluşturur. Ruh, doğrunun öncüsü bir kana taşır.

KAR (kış yağışı) : Tanrı'nın merhameti kar kadar saf ve sessizdir. Ruh, her kar tanesi gibi eşsizdir.

KAY (kaygan zemin) : Tanrı, kaygan zeminlerde güven verendir. Ruh, beklenmedik anlarda bile dengeyi sağlar.

KEM (eksik) : Tanrı'nın yarattığı hiçbir şey kem değildir. Ruh, her kemliği tamamlar.

KUR (ölçüm veya kalibrasyon) : Tanrı, evrenin düzenini kuran büyük bir sistemdir. Ruh, içsel dengeyi kurar.

KÜT (sert veya kaba) : Tanrı'nın adaleti hiçbir zaman küt değildir. Ruh, kaba hisleri dindiren bir yumuşaklık sunar.

LAH (bir nevi ilahi ses) : Tanrı'nın sesi, evrenin her köşesinde lah olarak yankılanır. Ruh, ilahi melodiyi duyan bir yürektir.

LAMA (çoğul haliyle lameliye) : Tanrı'nın yaratışı, lamalar kadar çeşitlidir ve bilgedir. Ruh, ilahi bilginin ışığını taşır.

LEKE (iz veya kir) : Tanrı'nın nuru, tüm lekeleri temizler. Ruh, lekesiz kalmanın mücadelesini verir.

MEY (meyve) : Tanrı'nın lütfu ile ruhlar içsel mey verir. Ruh, manevi meyvelerin kaynağıdır.

NOK (noktalamak) : Tanrı, her hikayenin anlamlı noktasını koyar. Ruh, hayatın noktasız devamına öncülük eder.

NUR (ışık) : Tanrı'nın nuru, kalpleri aydınlatır. Ruh, içsel karanlıkları aydınlatacak bir nur taşır.

RAK (bir tür temas) : Tanrı'nın rahmeti, insan kalbine rak ile dokunur. Ruh, kalplerle temas kurmada emsalsizdir.

RAM (razı olmak) : Tanrı'nın iradesine ram olan kişi huzur bulur. Ruh, teslimiyetin simgesi olan bir ram taşır.

SAK (emniyetli veya sağlam yerde) : Tanrı'nın kulu sak bir yere geldiğinde huzur bulur. Ruh, emniyetli sığınakların habercisidir.

SAM (içten) : Tanrı, dualarda sam olanları dinler. Ruh, içtendir ve gerçek duygulara cevap verir.

SEY (seyir etmek) : Tanrı'nın yarattıkları arasında sey etmek büyük bir nimettir. Ruh, manzarayı sey etmeyi sever.

TAK (anlamlı bir son eklemek) : Tanrı'nın planında her şeyin anlamlı bir takı vardır. Ruh, yarım kalmış hikayelere takı ekler.

TAL (dağ yamaçları) : Tanrı'nın gücü, dağların talında belirgindir. Ruh, zorlu yamaçları aşma kudretini barındırır.

TAŞ (katı madde) : Tanrı'nın kudreti, dağları taş gibi yerinde tutar. Ruh, kaya gibi sağlam bir direnç taşır.

TAT (lezzet) : Tanrı'nın nimetleri tat verir ruha. Ruh, hayatın her anından tat çıkarmayı bilir.

TEK (yalnız) : Tanrı'nın birliği, tek olanla özdeşleşir. Ruh, yalnız kalmanın huzurunu keşfeder.

TEST (ölçme denemesi) : Tanrı, her kulunu test eden adalet sahibidir. Ruh, her sınavda ayakta kalmayı öğrenir.

ÜÇ (bir sayı) : Tanrı'nın eserleri, üç boyutlu güzelliklerle doludur. Ruh, varoluşunun ötesinde derin katmanlar saklar.

YAH (bazen, nadiren) : Tanrı'nın mucizelerini yah her an görebiliriz. Ruh, ender anların değerini bilir.

YAZ (kelime veya mevsim) : Tanrı'nın sunduğu yaz mevsimi yenilenmenin simgesidir. Ruh, yaz anılarının canlılığını korur.

ZEY (zeytin ağacı) : Tanrı, zeytin ağacına bereket verir. Ruh, hayatın köklerinden beslenen bir zeytin gibidir.



08.07.1983 04:00 Yenimahalle / ANKARA WORD ANALYSIS

ADA (island): God's creativity is like a vast island. The soul possesses the tranquil silence of a large island.

ADAMA (a person): God treats the person with justice. The soul is a guide that sheds light on the person.

ADAN (devoted): God watches over His devoted servants at all times. The soul is a source of peace that devotes itself.

AĞ (net): God governs the mighty net of the universe. The soul resides within the finely woven net of life.

AH (sigh): In the presence of God's power, one sighs ah in awe. The soul harbors the sighs of deep emotions.

AK (white): God's light is a pure white gleam. The soul reflects the whiteness within.

ANA (mother): God shows compassion to all His creations like a merciful mother. The soul is like a mother offering unconditional love without question.

ANKARA (capital city of Turkey): God is greater than all cities and governs everywhere. The soul contains the peace found in every city.

ANMA (remembrance): God is a sublime being never to be forgotten and is always remembered. The soul has the ability to recall forgotten emotions.

AR (shame): God possesses a flawless and untainted nature. The soul carries a sense of shame that perceives and corrects human errors.

ARMA (mark, sign): God leaves His mark, like a sign, throughout the universe. The soul bears a mark in every experience.

AY (moon): God is like the moon, illuminating the world in the darkness of night. The soul is like moonlight guiding through dark moments.

DAĞ (mountain): God's majesty is as unreachable as a high mountain. The soul holds a tranquil, unmovable mountain-like calm.

DEM (time): God is an eternal Being beyond time. The soul is the source of constant peace at all times.

DEN (from): God is before and beyond everything else. The soul is deeper than all physical things.

DENE (to try): God is a Being who knows every trial. The soul embraces new experiences.

EN (peak): God's mercy and love possess the highest qualities. The soul is the purest and deepest layer of existence.

ENDAM (appearance): God's power is manifested in a mesmerizing appearance. The soul continues its existence with perfect stature.

ER (brave person): God is the winner of all wars and the guarantee of peace. The soul stands against life's challenges with courage like an er (brave person).

ERDE (to be present in a place): God is a divine presence existing everywhere. The soul is pervasive peace in every place.

GEM (to stop something): God is the just being who holds the gem of evil. The soul controls the gem of negative thoughts.

HAY (alive, living): God is the sole being who is immortal and living. The soul is the perpetual source of vitality and life.

HAYR (goodness): God is the force that promotes and protects good. The soul helps the hayr (goodness) in the heart blossom.

HER (all): God is the creator and owner of everything. The soul is a broad entity encompassing every moment and phenomenon.

İL (city or province): God rules over every city and reigns in all hearts. The soul represents freedom independent of cities.

İLDA (another derived word): God's rule applies everywhere, but 'ilda' holds no complete meaning. The soul is the essence of all beauties in il (city).

MAHAL (place, neighborhood): God is not confined by any mahal (place) and is everywhere. The soul resonates in every mahal as a voice of peace.

MAZ (enduring): God's power is immeasurable and not temporary. The soul is a source of enduring simplicity and patience.

MEN (prohibition): God's sanctity and justice are powers that men (prohibit) all evil. The soul purifies by prohibiting the negativity in the heart.

MEYDAN (open space): God rules the meydan (open space) of the universe. The soul moves courageously in the meydans of life.

NAG (exclamation): Nag (exclamations) echo in the hearts of all who admire the majesty of God. The soul carries the depth of all emotions.

NAM (name, fame): God's name is exalted in every corner of the universe. The soul holds meaning beyond name, identity, and independence.

NE (what): God's wisdom illuminates all the secrets of what is unknown. The soul is always open to the discovery of the unknown.

NEM (moisture): God is like the moisture that brings life to dry land. The soul resides in the moist warmth of existence.

SEN (you): God is a personal Being who addresses everyone individually. The soul is an energy open to interaction with every "you".

SEMA (sky, heaven): God is the ruler and creator of the heavens. The soul is a thought dwelling in the boundless blues of the sema (sky).

SET (barrier): God is the protector who sets barriers against evils. The soul is prone to set barriers against inner conflicts.

SIRA (order): God’s order exists in a perfect sıra (sequence) in the universe. The soul follows the extraordinary sıra of existence.

TAN (dawn): For those who believe in God, every tan is a new hope. The soul is a vitality renewed with every tan (dawn).

TAR (string): God is the force that knows and controls every tar (string) of the universe. The soul is as sensitive as a tar in the fine details of the universe.

TEK (unique): God is the one and only unique Being. The soul is unique and special within every living being.

TEM (clean): God is a pure being, free from all impurities. The soul brings cleanliness and purity to life.

TENE (skin): God gives life to every tene (skin) He created. The soul adds deep meaning to the tene.

TUĞ (a title): God is the Ruler with the most exalted title of everything. The soul bears an inner title and value.

TÜM (whole): God's power encompasses everything as a whole. The soul is an entity beyond all forms of life.

YAN (side): God is a comforting presence at every yan (side) of us. The soul provides calmness even on the side of life.

YAT (to lie down): There is eternal yat (rest) in the embrace of God. The soul knows how to lie down for peace.

YAY (flexibility): God's justice is the power that rectifies the yay (arc). The soul, independent of time, is like a flexible yay.

YEL (wind): The breath of God touches everywhere like yel (wind). The soul is free and limitless like the wind.

YEN (to overcome): God possesses the power to overcome evil. The soul gives strength to overcome difficulties.

YENİ (new): God always offers new blessings. The soul is open to constant renewal and growth.

YER (place): God is the ruler and owner of every yer (place). The soul is the force felt everywhere.

YEŞİL (green): The nature flourishing with God's blessing is a masterpiece. The soul is the representation of freshness and peace given by green.

YET (to suffice): God's power is sufficient for all things. The soul represents sufficiency and balance.

ZAR (thin layer): God's protection envelops life like a thin zar (layer). The soul is the life within the finest zar.

ZEY (a type of stone): God's majesty is as enduring as zey stones. The soul contains the natural elements of life.

ZİR (below): God governs from even the highest zir to below. The soul represents not only the zir but also upliftment.

AKDEM (earlier): God is the akdem judge of time. The soul is the akdem truth in the cycle of life.

AKMA (flow): God's message of peace is meant to flow into the hearts of humanity. The soul ensures the flow of peace within.

DAM (roof): God is a protective and embracing dam (roof). The soul finds life under a peaceful roof.

DEMİ (to taste or feel): Tasting God's love warms the hearts. The soul claims to taste every flavor of existence.

DER (place or ground): God is aware of the deep meanings of life. The soul seeks the essence of existence as a ground.

EK (to add): God is the being who adds beauty to our lives. The soul adds valuable addition to the journey of life.

EKİN (crop): God's message of abundance echoes in ekin fields. The soul bears ekin within its inner fields.

GEL (to arrive): Coming to God's peace is the call of every soul. The soul responds to every call.

GEMİ (ship): God provides a safe gemi (ship) in the waters of life. The soul can be a guide in the internal seas.

GENİ (width): The width of God's knowledge is limitless. The soul has the flexibility to find its place in any width.

GEYME (to wear): The blessings of God should be ceremonially worn with prayer. The soul masters wearing the spiritual armor.

HAK (right or truth): God's justice always finds the hak (truth). The soul is a loyal traveler in pursuit of truth.

HAYAL (dream): God's power exceeds what can be imagined. The soul provides a peaceful transition beyond dreams.

HEY (exclamation): The wonder at God's existence is expressed with an exclamation of hey. The soul keeps excitements alive.

KALE (fortress): God is like a fortress against every enemy. The soul builds an internal defense fortress.

KANA (belief or conviction): God forms a conviction in every heart. The soul carries a conviction as the precursor of truth.

KAR (snow): God's mercy is as pure and silent as snow. The soul is unique like every snowflake.

KAY (slippery ground): God is the one who provides security on the slippery ground. The soul maintains balance even in unexpected moments.

KEM (deficient): Nothing God created is kem (deficient). The soul completes every deficiency.

KUR (adjustment or calibration): God is the great system that sets the order of the universe. The soul sets the internal balance.

KÜT (hard or blunt): God's justice is never blunt (küt). The soul offers a softening that soothes harsh emotions.

LAH (a type of divine sound): God's voice echoes as lah in every corner of the universe. The soul hears the divine melody.

LAMA (as in lamellaye): God's creation is as diverse and wise as the lama. The soul carries the light of divine wisdom.

LEKE (stain or spot): God's light cleans all stains. The soul fights to remain spotless.

MEY (fruit): With God's grace, souls bear inner fruit. The soul is the source of spiritual fruits.

NOK (to dot): God places the meaningful dot in every story. The soul leads to the continuation of life without dots.

NUR (light): God's light illuminates the hearts. The soul carries a nur that lights up inner darkness.

RAK (a type of touch): God's mercy touches the human heart with rak. The soul is unparalleled in forming bonds between hearts.

RAM (to be content): A person who submits to God's will finds peace. The soul carries a ram, the symbol of submission.

SAK (safe or secure place): A servant of God finds peace in a sak (secure) place. The soul is a herald of safe harbors.

SAM (sincere): God listens to those who are sincere in their prayers. The soul is sincere and responds to true emotions.

SEY (to observe): Observing God's creations is a great blessing. The soul loves to observe the scenery.

TAK (to add a meaningful end): In God's plan, everything has a meaningful addition. The soul adds an ending to incomplete stories.

TAL (mountain slopes): God's power is evident on the mountain slopes. The soul contains the strength to overcome difficult slopes.

TAŞ (stone): God's power keeps the mountains in place like a stone. The soul carries the solid resistance of a rock.

TAT (taste): God's blessings give taste to the soul. The soul knows how to savor every moment of life.

TEK (alone): God's unity is identical with the singular one. The soul discovers the peace of being alone.

TEST (testing): God is the just Being who tests every servant. The soul learns to stand in every test.

ÜÇ (number three): God's works are filled with three-dimensional beauties. The soul conceals deep layers beyond existence.

YAH (sometimes, rarely): We can yah (sometimes) see God's miracles at any moment. The soul knows the value of rare moments.

YAZ (to write or summer): The summer offered by God is a symbol of renewal. The soul retains the vitality of summer memories.

ZEY (olive tree): God blesses the olive tree. The soul is like an olive nourished by the roots of life.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Günlük Hayatta Kullanımı

Günlük Hayatta Kullanımı Bismillâhirrahmânirrahîm, Müslümanların günlük hayatında geniş bir kullanım alanına sahiptir. Bu ifade, her türlü iş ve eylemin başlangıcında Allah’ın adını anmak ve O’ndan yardım istemek amacıyla kullanılır. İşe başlamadan, yemek yemeden, seyahate çıkmadan önce ya da bir evin kapısından girerken bu ifadenin kullanılması, eylemin Allah’ın izni ve bereketiyle gerçekleştirileceğine olan inancı yansıtır. Örneğin, bir öğrenci sınava başlamadan önce Bismillâhirrahmânirrahîm diyerek Allah'tan başarı dileğinde bulunur. Günlük ibadetlerde Bismillâhirrahmânirrahîm'in kullanımının özel bir yeri vardır. Müslümanlar, her namazda Fatiha suresine başlamadan önce ve Kur'an-ı Kerim'in herhangi bir suresini okumadan önce bu ifadeyi söylerler. Bu uygulama, ibadetlerin kabul olması ve Allah'ın huzurunda gerçekleştirildiği bilinciyle yapılması için önemlidir. Örneğin, sabah namazına kalkıldığında güne bu ifadeyle başlamak, o gün yapacağı tüm ibadetlerin Allah k...

DanlaCast - Çakal KELİME ANALİZİ

DanlaCast - Çakal KELİME ANALİZİ ADA (bir su kütlesiyle çevrili kara parçası) : Tanrı'nın gücü, adeta bir ada gibi sarsılmazdır. Ruh, duygu denizinin ortasında bir ada gibi huzur bulur. AD (isim) : Tanrı'nın her şeyde bir nevi mühürlenmiş adı vardır. Ruh, kendi adını bulduğunda anlam kazanır. AL (bir şey almak) : Tanrı'nın eliyle verilen nimetler boldur. Ruh, hak ettiği huzuru aldığında rahatlar. ALÇAK (kısa boylu ya da kötü niyetli) : Tanrı'nın alçak gönüllülüğü her şeyin üzerindedir. Ruh, alçakgönüllülükle dolduğunda gerçek huzuru bulur. AK (beyaz renk) : Tanrı'nın ışığı, ak bir yeldeğirmeni gibi saf ve temizdir. Ruh, aydınlandığında ak bir sayfa gibi tertemiz olur. ALA (hoş, güzel) : Tanrı'nın yaratışı, ala bir yapboz gibi muhteşemdir. Ruh, güzellikleri algıladığında daha ala bir hal alır. ALAN (bir yer ya da yetenek) : Tanrı'nın varlığı evrendeki her alanı kapsar. Ruh, kendi alanını bulduğunda dinginleşir. AN (zaman dilimi) : Tanrı'nın huzuru her an ...

Okült Semboller ve Anlamları: Gizli Kodların Gizemli Dili

Okült Semboller ve Anlamları: Gizli Kodların Gizemli Dili Okült semboller, ezoterik öğretilerin ve büyü geleneklerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu gizemli işaretler, derin anlamlar taşır ve sadece müritlere açıktır. Her sembol, bir bilgelik veya güç simgesi olarak kabul edilir ve ritüellerde, büyülerde veya manevi uygulamalarda kullanılır. Pentagram, okült sembollerin en yaygın olanıdır. Beş köşeli bu yıldız şeklindeki işaret, doğanın beş temel unsurunun (toprak, hava, ateş, su, akıl) birliğini temsil eder. Bazen "Baphomet" olarak da adlandırılır ve Şeytan'la ilişkilendirilir. Bununla birlikte, Wicca inancında koruma ve çemberleme ritüellerinde kullanılır. Yin-yang sembolü ise Uzakdoğu felsefe ve öğretilerinden gelmektedir. Beyaz ve siyah renklerden oluşan bu daire, karşıt güçlerin birliğini ve evrendeki dengeyi simgeler. Tao büyüsünde ve Feng Shui uygulamalarında önemli bir rol oynar. Gizli dernekler ve tarikatlar da kendi sembolik dillerini oluşturdular. Örneğin, Rözekr...