Sorgulamak, bir düşüncenin fetişisti olacağın anlamına gelmez..Duyu organlarına dikkat et..Rahmi ERGÜN
GERÇEĞİN FISILDIYAN TANIKLARI Kendinizi bir seyahatin başında, elinizde bir harita olmadan bulduğunuzu hayal edin. Harita, bir nehir kıyısında, rüzgarın nereye estiğini anlamaya çalışan bir ağaç gibi hissederek yol almanızı sağlar. Duyular ise, pusulasız bir kâşifin gerek duyduğu işaretlerdir. Gözleriniz, renklerin ve biçimlerin tuvali, bir ressamın fırçasıdır. Her baktığınız yerde, gerçeğin parçalarını bir araya getiren renklere ve şekillere dikkat edin. Parçalar birleştiğinde, karşınıza çıkan tablo geçmişin izlerini ve şu anın gerçeklerini fısıldar. Duyma, yankıların melodisidir. Rüzgarın ağaçların yapraklarında dans ederken çıkardığı hışırtı, kentin sessizliğinde bir çocuğun kahkahası, uzaklarda yankılanan bir kuş sesidir. Her biri, bulunduğunuz anı farklı açılardan aydınlatan seslerdir. Koklama, zamanın ve mekânın görünmez haritasıdır. Bazen bir tarla çiçeğinin kokusu sizi çocukluğunuzun baharlarına götürür. Ya da taze pişmiş ekmeğin buğusu, bir fırıncı atölyesinde geçirilen sabah...