Ana içeriğe atla

Kayıtlar

#PERSIANS etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kadim Felsefenin İzleri

Kadim Felsefenin İzleri İnsanlığın varoluşsal sorgulamalarının ve manevi arayışlarının kökleri, antik çağlara kadar uzanır. Eski Pers inançları ve Gnostisizm gibi öğretiler, bu derin felsefi mirasın izlerini taşır. Her iki inanç sistemi de evrensel dengeleri, ruhun özgürlüğünü ve manevi bilginin önemini vurgular. Eski Pers inançlarında, iyilik ve kötülük güçleri arasındaki mücadele, evrenin temelini oluşturur. Ahura Mazda ve Ahriman arasındaki çatışma, insanın seçimlerini ve eylemlerini belirler. Bu inanç, insanoğlunun iyilik ve kötülük arasındaki sonsuz çatışmayı anlamlandırma çabasının bir yansımasıdır. Benzer şekilde, Gnostisizm de iyi ve kötü güçlerin varlığına inanır. Ancak Gnostikler, kötülüğün kaynağını maddi dünyada görür. Ruh, bu maddi dünyanın sınırlamalarından ve bağlarından kurtulmalıdır. Bu kurtuluş, gerçek bilgiye (gnosis) ulaşmakla mümkün olur. Her iki öğreti de ruhun manevi bir varoluşa ulaşması gerektiğini savunur. Zerdüştlükte, insanın amacı iyilik ilkesine hizmet etm...

Arınma Sembolü Olarak Ateş

Arınma Sembolü Olarak Ateş İnsanlık tarihi boyunca, ateş, birçok inanç ve kültür için önemli bir sembol olmuştur. Eski Pers inancında ateş kültü, ruhsal arınmanın ve yeniden doğuşun temsili olarak görülmüştür. Benzer şekilde, Gnostik öğretiler de ateşin arındırıcı gücüne vurgu yapmıştır. Zerdüştlük'te, ateş, Ahura Mazda'nın iyilik ve nur ilkesinin bir simgesidir. Ateşin ışığı ve sıcaklığı, maddi dünyanın karanlıklarından ve kötülüklerinden arınmayı temsil eder. Ateş törenlerinde, insanlar ruhsal bir temizlenme yaşar ve manevi arınmaya ulaşır. Gnostik inanışlarda ise ateş, ruhun maddi dünyadan kurtulma sürecini sembolize eder. Gnostikler, ruhun maddi dünyanın kirlerinden ve bağlarından arınması gerektiğine inanır. Bu arınma süreci, gerçek bilgiye (gnosis) ulaşmakla mümkün olur. Ateş, ruhun aydınlanmasını ve özgürleşmesini temsil eder. Ateşin arındırıcı gücü, diğer inanç sistemlerinde de görülmektedir. Hinduizm'de, "agni" adı verilen ateş tanrısı, kurban törenlerind...

Karanlığın Kaynakları

Karanlığın Kaynakları Antik inançlarda, karanlığın ve kötülüğün kökenlerine dair çeşitli kavramlar yer almaktadır. Zerdüştlük ve Gnostisizm gibi öğretiler, maddi dünyanın kötülüğünün kaynağını somutlaştıran varlıklar tanımlar. Bu varlıklar, insanoğlunun varoluşsal sorgulamalarının bir yansımasıdır. Zerdüştlükte, "Ahriman" olarak adlandırılan varlık, kötülüğün ve karanlığın sembolüdür. Ahriman, iyilik ilkesi "Ahura Mazda" ile daimi bir mücadele içindedir. Bu çatışma, evrenin temelini oluşturur ve insanın seçimlerini belirler. Ahriman, maddi dünyanın kötülüklerinin ve acılarının kaynağı olarak görülür. Gnostik inanışlarda ise benzer bir kavram olan "demiurge" bulunur. Demiurge, maddi evrenin yaratıcısı olarak kabul edilir, ancak aynı zamanda kötülüğün de kaynağı olduğuna inanılır. Demiurge, ruhun gerçek evreninden kopuk bir varlıktır ve insanları maddi dünyaya hapsetmiştir. Gnostikler, ruhun bu hapisten kurtulması gerektiğine inanır. Bu iki öğretideki ortak ...

Ruhun Ölümsüzlüğü İnancı

Ruhun Ölümsüzlüğü İnancı Ruhun ölümsüzlüğüne dair inanç, birçok kadim düşünce sisteminin ortak paydasıdır. Bu inanç, insanlığın varoluşsal sorgulamalarının bir yansımasıdır. Zerdüştlük ve Gnostisizm gibi öğretiler, ruhun bedenden ayrı ve sonsuz bir varlık olduğunu savunur. Zerdüştlükte, "Fravashi" kavramı, insanın ruhsal varlığının ölümsüz kısmını temsil eder. Bu inanışa göre, ruh ebedi bir yaşam sürer ve bedenin ölümünden sonra da varlığını korur. Gnostik öğretiler de benzer bir bakış açısına sahiptir. Gnostikler, ruhun maddi dünyadan bağımsız ve ölümsüz bir varlık olduğuna inanır. Bu inanç sistemleri, ruhun bedenden ayrı ve üstün bir varlık olduğunu savunur. Buna göre, ruh maddi dünyaya hapsolmuştur ve ölümle birlikte bu bağlardan kurtulur. Gnostisizmde, ruhun kurtuluşu ve ölümsüzlüğe ulaşması, bilgi (gnosis) yoluyla gerçekleşir. Bu bilgi, ruhun kökenini ve gerçek doğasını anlamasına yardımcı olur. Benzer şekilde, Hint düşüncesindeki "Atman" kavramı da ruhun ölüms...

Nur Kavramının Zerdüştlük ve Gnostisizm'deki Yeri

Nur Kavramının Zerdüştlük ve Gnostisizm'deki Yeri Eski inanç sistemlerinde, ışık ve karanlık sembolleri sıklıkla kullanılmıştır. Zerdüştlükte, en yüce tanrı Ahura Mazda, iyiliğin ve aydınlığın cisimleşmesi olarak görülür. Ona karşı konumlanan Angra Mainyu ise karanlığın ve kötülüğün temsilcisidir. Bu inanışa göre, insanlar Ahura Mazda'nın nuruna yönelmelidir. Benzer şekilde, gnostisizm akımında da "nur" kavramı önemli bir yer tutar. Gnostiklere göre, ruh, ilahi bir kaynaktan gelen nurdan oluşmuştur. Ancak maddi dünyaya düşmüş ve karanlığa hapsolmuştur. Ruhun amacı, bu karanlıktan kurtulup tekrar nurlu alanına dönmektir. Her iki öğretide de nur, manevi bir anlam taşır ve yüce bir gerçekliğe işaret eder. Zerdüştlükte, Ahura Mazda'nın nuru, iyiliğin ve doğruluğun sembolüdür. Gnostisizmde ise ruhun nurlu kökeni, ilahi bilgiye ulaşmanın anahtarıdır. Bu iki inanç sistemi, nurun karanlığa galip gelmesi gerektiği düşüncesini paylaşır. Zerdüştler, Ahura Mazda'nın nurun...

Zerdüştlük ve Gnostisizm'de İyilik-Kötülük Çatışması

Zerdüştlük ve Gnostisizm'de İyilik-Kötülük Çatışması Eski Persler, Zerdüştlük inancının öğretilerini benimsemişlerdi. Bu inanç sisteminin merkezinde, iyilik ve kötülük arasındaki süregelen mücadele yer alıyordu. Zerdüştlüğe göre, evrendeki her varlık ya iyiliğin ya da kötülüğün tarafında konumlanmaktaydı. İyiliğin sembolü Ahura Mazda iken, kötülüğün temsilcisi Angra Mainyu'ydu. İnsanlar, bu iki kutup arasındaki savaşta iyiliğin yanında yer almalı ve onu desteklemeliydi. Benzer şekilde, Hristiyanlığın ilk yüzyıllarında ortaya çıkan gnostisizm akımı da maddi dünyanın kötü ve geçici olduğunu savunuyordu. Gnostiklere göre, ruh sonsuz ve ilahi bir kaynaktan gelmiş, ancak maddi evrene hapsolmuştu. Ruhun amacı, bu geçici dünyanın kötülüğünden kurtulup ilahi bilgiye erişmekti. Her iki inanç sistemi de iyilik ve kötülük arasındaki zıtlığa odaklanmıştı. Zerdüştlükte, insanlar iyiliğin yanında yer alarak Ahura Mazda'ya hizmet etmeliydiler. Gnostisizmde ise ruh, maddi dünyanın kötülüğü...

PERSLİLERİN ZERDÜŞT İNANCI VE GNOSTİSİZMİN İLİŞKİSİ

PERSLİLERİN ZERDÜŞT İNANCI VE GNOSTİSİZMİN İLİŞKİSİ Eski Pers imparatorluğu, çağlar boyunca hüküm sürmüş, köklü bir medeniyetti. Bu kadim uygarlığın inanç sistemi, Zerdüşt öğretilerine dayanmaktaydı. Zerdüşt inancı, iyi ve kötü güçler arasındaki sonsuz mücadeleye odaklanmıştı. Bu inanç sisteminde, Ahura Mazda adlı yüce varlık, iyiliğin ve aydınlığın sembolüydü. Karşısında ise Angra Mainyu, karanlığın ve kötülüğün temsilcisi olarak yer alıyordu. İnsanların amacı, Ahura Mazda'nın yanında yer alarak iyiliğe hizmet etmekti. Zerdüşt inancının temel ilkeleri, doğruluk, adalet ve ışığa yönelme gibi erdemler etrafında şekillenmişti. Bu öğretiler, sadece Persler arasında değil, daha sonraki dönemlerde ortaya çıkan diğer inanç sistemlerini de etkilemişti. Özellikle Hristiyanlığın ilk yüzyıllarında görülen gnostisizm akımı, Zerdüşt inancıyla bazı benzerlikler taşıyordu. Gnostisizm, maddi dünyanın geçici ve kusurlu olduğunu, ruhun ise sonsuz ve ilahi bir kaynaktan geldiğini savunuyordu. Bu düş...